Tuesday, February 10, 2015

My Mistakes Were Made For You



yıl bin dokuz yüz altmış küsur
neredeydim ya da kiminle gelmiştim buraya hatırlamıyorum
kapkaranlık burası
kaskatı soğuk
rüzgar kokunu taşıyor
ürperiyorum
beynim karıncalanıyor
çıplak ayak yürüdüğüm yeri hissetmiyorum
yalnızca bir sahne kalmış aklımda
dağınık saçlarınla yarım gülümsemen
gözlerine bakmaya utandığım günlerden daha

sanki yüzlerce
binlerce
kilometrelerce
boşluğa düşüyorum
düşüyorum
bir şeylere çarpacağım
gözlerimi sımsıkı kapattım
içim kusuyor seni
işlediğim bütün günahların diyetini ödüyorum
parmak uçlarım buz kesiyor dokunamıyorum kimseye
bir kabustan uyanmaya çalışır gibi
göğsümde karabasanların ağırlığı
boğazımda kalan ucuz bir viski tadı
acıyı tükürüp atmak
tırnaklarımdan kazıyıp çıkarmak istiyorum
ama hayır
en sevdiğim siyah elbisemi giydim
saçlarımı omuzlarıma bıraktım
o sevdiğin kırmızı rujumu sürdüm
kokunu içime çeke çeke
kalabalığa karışmaya gidiyorum
hala bir yere çarpmadan
küçücük parçalara ayrılmadan
dağılmadan yani
düşmeye devam ediyorum
sonu gelmeyen
ucu bucağı görülmeyen…

kaçmak için geldim
unutmak için seviyorum



No comments:

Post a Comment