Monday, March 30, 2015

Sea Song

https://instagram.com/p/xWO1PLBGIC/
Belki de sadece pazar sabahları kalkıp
ormanları aşıp, denize ulaşabileceğim bir yerde olmalıyım,
yürüyerek.
çok yorulduğumdan başım döner,
alerjiden gözlerim kaşınır.

sonra kutuplarda kamp kurup
ciğerlerim soğuktan acırken
kuzey ışıklarına inanamazdım.

kalbi kırık bir şarkı olmaktan çok uzak bir yere
yüzüm sabahını aydınlatan gülümsemeyle çevrili
sanki bütün gece uyumamış gibi sersemlemiş halde
daha önce hayalini bile kuramadığım kadar gerçeğe
gitsem.

düzmece iyiyimlerden öteye
kimsenin olmadığı ama
herkesim olmaya yetecek kadar.

ferahlamış ve hafiflemiş
kendini rüzgara bırakıp uçmak gibi
ya da akışa kapılıp sürüklenmek gibi
takip etmeden
ya da edilmeden
öylesine.
sadece canım istedi diye.
gitsem.

benimle gelir misin?

***

bu şarkı diğer bütün şarkılardan daha özel galiba
kaybolup giden bir şey var içinde
3 dakika 20 sn
benim için gözlerini kapatıp dinler misin?
hayal et.
deniz gibi olduğunu.
dalgalarını dinle.
bırak köpürsün içinde.
teninde yumuşacık hisset şarkıyı.


Tuesday, March 17, 2015

Coins in a Fountain

https://instagram.com/p/0SaAchIxeP/
sadece karpuzla beslenip
dudaklarımı uyuşturan buzlu şeyler içip
güneş yanıklarıyla kavrulurken
burnumun soyulmasını,
tenimin güneş kremi koktuğu günleri özledim.
saçlarımın renginin güneşten açıldığı
dalgalarının deniz koktuğu
yuvarlak gözlüklerimi takmayı
ayaklarıma kumların yapışmasını
gecenin 3'ünde fıskiyelerin altında koşmayı
çıplak ayakla çimenlere basmayı
sevmeyi bir de...
palmiyelerin hışırtısını
denize girerken küçük çığlıklar atmayı
rüzgarın kitabımın sayfalarını uçuşturmasını
kulaklarım acıyana kadar derine dalmayı
küçük mutlulukları yani.
özledim.


en güzel bir şarkı.
bana benzediğini söyleyen oldu.
aldığım en güzel hediyeydi galiba.
teşekkür ederim.



Saturday, March 14, 2015

Undisclosed Desires

https://instagram.com/p/zdKt_jhGCR/
Muse yeni albüm müjdesini vermişken 
ve taş gibi bir şarkıyla ortaya çıkmışken, 
eski şarkılarına dönüp kendime küçük nostaljiler yaptım.
Tam olarak ne demek istediğini anlamamıştım şarkının başta.
Aşkla ilgiliydi, hem de çok aşkla, tam da aradığım gibi bir aşkla.
Sakinleştiren, dinginlik veren, dinlendiren...
İngilizce hocama "ne demek ki şimdi bu tam" diye sorup, 
anlamını öğrendiğimde kulaklarımın kızardığı yaşlardayım.

Şimdi yine dinlediğimde, aradığımın değişmediğini
Aksine şarkının daha da 
bir şeyler ifade eder
hale geldiğini farkediyorum.
Aradan geçen 6 senede
daha günahkar ve daha sevgisiz
daha soğuk ve daha sert bir insana dönüşmüşüm.
inkarlarla geçiştirdiğim sorular
ikilemlerin içinde boğulup
en sonunda
boşverdiğim
hemen unuttuğum
acıyı bile hissetmediğim artık yani.

açız.
hepimiz sevgiye açız.
yana yana aranıyoruz.
biri kalbimizdeki şiddeti,
içimizdeki şeytanı,
sustursun diye.
hatırlatsın bizi, bize diye...
ama söylemiyoruz
ihtiyacımızı belli edersek zayıf olmaktan korkuyoruz.


neyse.
Matthew Bellamy demiş ki:  It's a song about love and the dark secrets that lovers share

unuttuğumuz şarkılardan biri yine.
hatırlayalım.